MUHASEBE AŞKI
Ben muhasebeyi hiç sevmedim ki;
kasa da nakit olmadığında,
bankadan almayı sevdim.
uzun vadeli çek vermeyi,
kısa vadeli senet almayı sevdim.
benim harcım değildi ;
tahvil faizi ödemek.
ben alacak senetlerini sevdim,
ne depozito vermeyi
ne de avans vermeyi sevdim.
Ben muhasebeyi hiç sevmedim ki;
ben gelir tahakkuklarını sevdim.
indirilecek KDV yi,
sayım ve tesellüm fazlalarını
ve kambiyo karlarını sevdim.
amortismanı sevdim,
şüpheli hiç bir alacagı da sevmedim.
karşılıkları sevdim;
(kanunen kabul edildiği zaman.)
duran hiçbir şeyi sevmem
ama
araziyi, arsayı, taşıtları ve
yeniden değerlemeyi sevdim.
(vergimi artırmadığı sürece)
Ben muhasebeyi hiç sevmedim ki;
kamu tahvillerini ucuza kapatıp,
yüksek kârla satmayı sevdim.
personele borcu, peşin vergiyi
ve kıdem tazminatını da sevmedim.
depozito ve teminat almayı,
peşin mal satmayı,
vadeli mal almayı sevdim.
borç senetlerini, satıcıları ve
birde elime hiç geçmeyen
(dönem kârının): vergisini sevmedim.
peşin kelimesini de;
mal satarken sevdim
alırken sevmedim;
korkuyordum, tasfiyeye gitmekten,
bir de ortaklardan alacağı sevdim.
Ben muhasebeyi hiç sevmedim ki
stok un; misafirliği az olanını,
ilk maddenin; üretime gidenini,
mamulün ise;
satışa gidenini sevdim.
sermayeyi (ki ödenmiş olanını)
yasal yedekleri ve
hasretini çektiğim
(geçmiş yıl kârlarını) da sevdim.
bir de "dönem net karını" sevdim.
ben kârı sevdim,
sevdiğim zaman böyle işte...
ben sevdim mi muhasebeci gibi severim.
Ben muhasebeyi hiç sevmedim ki;
Ben muhasebede sevdim....
|